|
|
Türk Sineması, Nuri
Bilge Ceylan’ın “Kasaba”, “Mayıs Sıkıntısı”, “Uzak” filmleriyle tanıyıp
sevdiğimiz, çok yetenekli, gencecik ve usta bir “amatör oyuncu”yu, Mehmet
Emin Toprak’ı yitirdi.
Sinemamızın, sinema sanatı ve bağımsız
sinema adına yine büyük bir kayıp, yine çok erken bir ölüm… F.W. Murnau,
James Dean, Remzi Jöntürk, Erkan Yücel, Nezih Coş ve daha niceleri gibi,
sinemamızın yeni yeteneklerinden, Nuri Bilge Ceylan’ın “Kasaba”, “Mayıs
Sıkıntısı”, “Uzak” filmleriyle tanıyıp çok sevdiğimiz Mehmet Emin Toprak
da bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı.
Profesyonel bir oyunca olmamasına, kamera karşısına Çanakkale’de çalıştığı
şirketten aldığı izinler sayesinde geçebilmesine rağmen, kırk yıllık profesyonellere
taş çıkartan oyun gücü ve ne yazık ki yalnızca üç filmiyle belleklerimizde
derin izler bırakan Toprak, geçen 2 Aralık’ta geçirdiği trafik kazası
sonucu yaşamını yitirdi. Genç oyuncu, Çanakkale’nin Yenice ilçesindeki
akrabalarını, yani bir anlamda “rol arkadaşlarını” ziyarete gidiyordu.
Üç yıl önce Çevre Filmleri Festivali için Bodrum’da bulunduğumuzda, sinemadan,
oyunculuktan, havadan sudan konuşarak tanışmış, tekne gezilerinde vb.
epeyce deniz eğlencesi yaşamıştık Mehmet Emin Toprak’la. Teknenin tepesinden
suya balıklama dalışı, hâlâ gözümün önünde… Bu yıl Antalya’da “Uzak”ın
kazandığı ödüller açıklanınca ve kendisi de En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
kategorisinde Altın Portakal’a değer görülünce, gece yapılacak ödül töreni
için “Kravat takmasam gene bir şey derler mi?”nin telaşına düşmüştü. Gere
kendisinin, gerekse de filmin aldığı ödüllerden ötürü çok mutluydu ama
“tören insanı” olmadığı da doğrusu çok belliydi.
Otel lobisinde ayaküstü konuşurken, sevincini, “Her filmden sonra Nuri
ağabey bu sefer kesin battı diyorum, ama hep ödül kazanıyor… Yine yırttı
işte!” diyerek gayet açık sözlü biçimde dile getirmişti.
Herhangi bir teklif almadığını ama Nuri Bilge Ceylan’ınkiler dışında hiçbir
filmde rol almayı zaten düşünmediğini söylediğini de anımsıyorum. Nuri
Bilge Ceylan, işleri nedeniyle İngiltere’de bulunduğu için “Uzak”ı Antalya’da
Mehmet Emin Toprak ve Feridun Koç temsil ettiler. Ödülleri de onlar aldılar…
Mehmet Emin, Antalya’ya geldiğinde sanırım birkaç hafta önce evlenmişti
ve her zamanki neşesiyle, bir inşaata bakan otel odalarının balayı için
çok uygun olmadığından yakınmıştı… 28 yaşında gencecik, pırıl pırıl bir
insanın ölümünü düşünmek, ardından yazmak gerçekten çok zor. Nuri Bilge
Ceylan, yeğeninin ardından “Hem evimizin, hem setimizin kahramanını yitirdik”
diyerek söylenecek her şeyi tüketmiş oluyor aslında…
“Kasaba”da üniversite sınavlarının sıkıntısı ve gerginliğiyle birlikte
işsizlik sorununu da yaşayan, “Mayıs Sıkıntısı”nda İstanbul’u düşleyen,
“Uzak”ta İstanbul’u yaşayan Saffet’i canlandıran Mehmet Emin Toprak, tıpkı
diğer aile bireyleri gibi doğal oyunculuğun, her türlü “sanattan”, özellikle
de “dram sanatı”ndan arındırılmış oyunculuğun benzersiz, unutulmaz karşılığını
armağan etti sinema tarihine. Hep “kendisi” oldu, “kendisini” canlandırdı
beyazperdede.
Altın Portakal’ın ardından Uluslararası Ankara Film Festivali’nde de “Uzak”ın
diğer başrol oyuncusu Muzaffer Özdemir’le birlikte Seçici Kurul Özel Ödülü
kazandı Toprak ve bir gün “Uzak”ın finalindeki gibi sessizce, veda etmeden
çekti gitti… “Uzak”ın finalinin devamını hiçbir zaman göremeyecek ve onu
çok araycak, çok özleyeceğiz...
|